Mimarlığı müzikle dans ettiren mimar; Cem Sorguç

Bir mimarın mutfağında birden fazla çeşit yemek pişebilir mi sorusuna Cem Sorguç’tan güzel bir yanıt geliyor. Evet pişebilir! Bir mimar hem başarılı projeler üretebilir, hem de profesyonel olarak 15 yılı aşkın bir süre radyoculuk yapabilirmiş.
Home Art, Ocak 2011

Bir mimarın mutfağında birden fazla çeşit yemek pişebilir mi sorusuna Cem Sorguç’tan güzel bir yanıt geliyor. Evet pişebilir! Bir mimar hem başarılı projeler üretebilir, hem de profesyonel olarak 15 yılı aşkın bir süre radyoculuk yapabilirmiş.
Home Art, Ocak 2011

Dijital mimarlık arşivi arkiv.com.tr’de bir çok projesi ile yerini alan Sorguç, konut, ofis, ticari yapı, cafe, restoran, kentsel dönüşüm derken farklı konsantrasyonlar gerektiren yapılar üreten CM Mimarlık’ın sahibi. Çok yoğun çalışıp, özel hayatına vakit ayıramayan insanlara inat, uzun zamandır hayatını müzikle de besliyor. İKSV Binası’nın altına yer alan Salon’dan, Backhaus’lara girip çıktığımız birçok restoranın, kafenin mimarı olarak ayrıca her pazartesi gecesi Açık Radyo’da “Ahtapotun Bahçesi” isimli programı ile kulağımızın pasını siliyor.

Mimarlığa bakış açısını çağdaş, çevreye duyarlı, teknolojik ve işleyen olarak tanımlayan Sorguç’a ofisini, kendisi gibi Mardin’li olan yazar ve şair Murathan Mungan için tasarladığı evi ve Ahtapot’un Bahçesi’nin mimarlıkle keşistiği noktayı sorduk.

Ofisiniz hakkında bilgi verebilir misiniz? CM Mimarlık’ı sizden dinleyelim?
2000 yılında cm tasarım mimarlık olarak kuruldu ve 2005 yılında cmmimarlık ltd.'e çevrildi ve bu süre zarfında iç mekan tasarımının yanı sıra mimari tasarım, projelendirme, kontrol ve danışmanlık hizmetlerini de bünyesine dahil etti. 5 senedir konut blokları, apartmanlar, ofis ve yönetim binaları, alışveriş merkezi, tekil konutlar, rekreasyon, restorasyon, turizm ve eğlence yapıları üzerinde çalıştık.

Mimarlıkla birlikte uzun zamandır Açık Radyo’da da program yapıyorsunuz. Mimarlıkla müziği bir arada yaşatmanın mimarlığınıza katkısı oluyor mu?
Açık Radyo'da 15 senedir program yapıyorum. Geçmişte daha sık olmakla birlikte müzik yazıları, muhtelif mekanlarda dj'lik de devam ediyor. Müzik, mimarlığa olan motivasyonumu arttırıyor. Tersi de söylenebilir. İçinden çıkılmaz, ağır şeyler söylemek istemiyorum ama her binanın bir gürültüsünün ve sessizliğinin ve bunların da müziğin birer parçası olduğunu düşünüyorum. Aslında bir arada yaşadığımız şeyler, birbirlerine muhtaç. Burada da cümleyi tersine çevirebiliriz.

Konut, ofis, ticari yapı, restorant, sosyal mekanlar derken farklı tipolojilerde projeler tasarlamışsınız. Birçok farklı karekterde yapı tasarlamak mimariyi geliştiren bir süreç mi, ne düşünüyorsunuz?
Tabii ki geliştiren bir süreç. Kimi mühendislik yapılarını belki dışarıda tutabiliriz ama tüm yapıların öznesi insandır. Tipolojiler ise insanın yapıda nasıl yer bulduğuna ve davranışlarına göre değişiyor.

Murathan Mungan’ın evini yaptığınızı duydum. Projeyi biraz anlatabilir misiniz?
Ev 1960'larda yapılan yığma strüktür bir müstakil ev. Mevcut teknik şartları ve nihai kullanım talepleri doğrultusunda sil baştan yapmak zorunda kaldık. Şimdiye kadar yapmadığım bir yeniden inşa süreci izledik. Temel duvarlarını içeriden ve dışarıdan betonarme perde ile sıkıştırdık ve dışarıda kalan perdelerin üzerine çelik konstrüksiyon yeni yapıyı çıktık. Eski bina ile strüktürel ilişkisini kopardık ve çatıyı da bu konstrüksiyon ile ilişkilendirdik. Bu aynı zamanda iç mekanda taşıyıcısız bir boşluk elde etmemizi sağladı. Halen inşa süreci devam eden bir projedir.

http://arkiv.arkitera.com/m5078