İklim, çevre ve teknoloji ilişkisi ile kurgulanan projelerin mimarı

Almanya, Rusya ve Kazakistan gibi ülkelerde de ofisler açarak, geniş bir coğrafyada tasarım ufuklarının sınırlarını ortadan kaldıran Öncüoğlu + ACP’nin Genel Müdürü Mimar Enis Öncüoğlu bu ay konuğumuz oldu.
Home Art, Mart 2010

Almanya, Rusya ve Kazakistan gibi ülkelerde de ofisler açarak, geniş bir coğrafyada tasarım ufuklarının sınırlarını ortadan kaldıran Öncüoğlu + ACP’nin Genel Müdürü Mimar Enis Öncüoğlu bu ay konuğumuz oldu.
Home Art, Mart 2010

Web üzerinden yayın yapan mimarlık arşivi Arkiv’de onlarca projesi yer alan Ankara merkezli Öncüoğlu + ACP’nin tasarladığı bir çok proje ulusal, uluslararası yarışmalarda ödül aldı. Ofisin temel prensibi, projelerini; iklimsel veriler, çevresel koşullar ve teknolojik gelişmeler göz önünde bulundurularak yaratıcı methodlarla tasarlanması olarak ortaya çıkıyor. Tasarladıkları projelerin iç mekan tasarımında hangi noktalara yoğunlaştıkları hakkında Mimar Enis Öncüoğlu ile konuştuk.

Türkiye’de malzeme kullanımının yıllara göre değişim sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye'de mimari üretim ve mimarların kullandığı iç yapı ve dış yapı malzemelerindeki çeşitlilik ve teknoloji zaman içinde kullanıcı ile beraber değişiklik göstermiştir. 1990 öncesinde Türkiye'deki yapılaşma ağırlıklı olarak devlet eliyle yapıldığı için Bayındırlık Bakanlığı şartlarında tescilli olan malzemeler ve tekniklerin dışına çıkılması çok zordu. 1990 sonrası özel sektörün güçlenmesi, yurtdışı projelerinin artmasıyla birlikte mimarlar daha özgür, cesur ve güncel malzeme ve teknolojileri yoğun olarak projelerinde kullanma imkanı buldular.

Bir projenin iç mekan tasarımı konusunda ne düşünüyorsunuz? Bu konuda ofis içinde nasıl organize olduğunuzu öğrenebilir miyiz?
Öncüoğlu Mimarlık olarak, iç mekanı mimari çözümlememizde ayrı bir dal ya da çalışma konusu olarak görmüyoruz. Genel mimarinin belirlediği sınırların içinde oluşan tüm mekanlar, iç ya da dış aynı hassasiyette şirket içinde ele alınmaktadır. İç mekanı tanımlayan bir çok unsur var. Bunlar sadece mekanın geometrisi, çeperi ya da oranlarının ötesinde ışıkla olan ilişkisi, dış mekanla olan ilişkisi, içindeki objeler, fonksiyonu, ayrıca o mekanı tarifleyen yüzeylerdeki dokular, renkler, malzemelerden oluşan unsurlardır. İç mekan tasarımını ofis içinde değerlendirirken tek bir mimari dilin genel olarak projede, iç mekanda da, dış mekanda da, peyzajında da aynı çizgiyi ve anlayışı devam ettirerek biribiriyle diyalog içinde olan mekanlardan oluşan bir kurguyu yakalamayı arzu ediyoruz. Dolayısıyla iç mekan tasarımında renklerde, malzemelerde ya da mekan organizasyonunda tüm mimari ile beraber ele almaktayız. Ofis organizasyonunda iç mimari ekibimiz projenin içerisinde en başından mimari ekiple beraber projeye katkı sağlayacak fikirleri araştırıp projede uygulamaktan sorumludur.

Beğendiğiniz iç mekân tasarımlarından bir kaç örnek verir misiniz?
Anlayış olarak mekanı iç mekan ve dış mekan olarak ayırmadan mimarisiyle ve oluşumuyla beraber ele almaktayım. Bu nedenle sadece iç mekan tasarımı yerine daha çok genel mimarisi ve tasarımıyla Ayasofya ne kadar etkili bir binaysa Tokyo Forum da o kadar etkili bir bina. Örnek olarak Tokyo Forum'da dış mekandan gelen dolaşım, akslar ve ilişkiler iç mekanı şekillendirmiştir. Çalıştığımız ölçekle de ilişkili olarak beğendiğim iç mekanlar büyük ölçekli kamusal mekanlar. Dışarıdaki kamusal mekanın mimari dil olarak iç mekana taşındığı binalar daha çok etkilemekte. Buna Los Angles'daki Gehry'nin tasarladığı Walt Disney Konser Salonu veya Chicago daki Mies van der Rohe’nin Posta Ofisi iç mekanı örnek gösterilebilir.

En sevdiğiniz mimari projeniz hangisidir?
Öncüoğlu Mimarlık olarak tasarladığımız bütün binaları severek, zevkle çalıştık. Hepsinde farklı arayışlar, farklı mücadeleler ve kendine özgü başarılarımız oluştu. Bunlar içinde tabi ki bazı projeler bizi daha fazla etkiliyor. İlk projemizden mesela beni en fazla etkileyen projelerdendir; Ramstore Almata. Aradan 10 seneyi aşkın süre geçmesine rağmen halen Almata'nın en iyi alışveriş merkezlerinden bir tanesidir. Yakında açılacak olan Kentpark projeside birçok mimari arayışımıza cevap bulduğumuz projelerden birisidir. Bunun dışında son dönemde uygulaması biten büyük ölçekli kentsel arayışları da içeren projelerimiz bizi daha fazla etkilemektedir.

http://arkiv.arkitera.com/o190