İsimlerini çok sık duyduğumuz, son günlerde üstüste aldıkları ödüllerle, binaları tescillenen Teğet Mimarlık bu ay konuğumuz oldu. Mimarlık hayatlarına keşişme noktaları olan Ankara’da başlayarak, İstanbul’da devam eden, Mehmet Kütükçüoğlu ve Ertuğ Uçar ortaklığında yönetilen Teğet Mimarlık; mimari ve kentsel tasarım hizmetleri vermektedir.
Home Art, Mayıs 2010
İsimlerini çok sık duyduğumuz, son günlerde üstüste aldıkları ödüllerle, binaları tescillenen Teğet Mimarlık bu ay konuğumuz oldu. Mimarlık hayatlarına keşişme noktaları olan Ankara’da başlayarak, İstanbul’da devam eden, Mehmet Kütükçüoğlu ve Ertuğ Uçar ortaklığında yönetilen Teğet Mimarlık; mimari ve kentsel tasarım hizmetleri vermektedir.
Home Art, Mayıs 2010
Teğet Mimarlık’ın en göze çarpan özelliği bana göre, gelecek nesillere miras kalacak, modası hiç geçmeyecek binalar tasarlıyor olmalarıdır. Örneğin, Novron firması için Bodrum, Alanya ve Belek’de tasarladıkları, yalınlığı ve seçilen malzemelerin tabiat anayla ahenginin göze çarptığı konut projeleri, Beşiktaş’taki Deniz Müzesi projesi ve müzenin içindeki devasa tarihi kadırgaların sergilenmesi de geleceğe aktarılan, akılcı ve fonksiyonel çözümler üreten bir mimarlık ofisi olduklarını fazlasıyla gösteriyor.
Son günlerde, cephesinde bakır kullanımının çekiciliği ile mimarlık camiasında adından çokça söz ettiren projeleri “Yapı Kredi Bankacılık Akademisi” hakkında Mehmet Kütükçüoğlu ile konuştuk.
Yapı Kredi Bankacılık Akademisi, dünyanın en etkin ve prestijli mimarlık yayınları arasında bulunan ArchDaily tarafından eğitim kategorisinde Yılın Binası seçildi. Bu konudaki fikirlerinizi alabilir miyiz?
ArchDaily, evet, önemli bir mecra ve bizim binamızı da ödüle aday gösterdiler. Bu onur verici bir olay. Ama bundan sonrasını çok da ciddiye almamak gerekir, çünkü ödüller web oyları sonucu belirlendi. Sevenlerimiz çokmuş diyelim…
Yapı Kredi Bankası’nın Gebze’deki Bankacılık Üssü’ne eklenen bu binayı tasarlarken, işvereninizin yapı içindeki yaşam alanları için düşünceleri ile sizin düşünceleriniz hangi noktada kesişti?
Akademi yapısı, John McAslan’in tasarladığı üsse eklenirken var olan sokaklar şemasının bir uzantısı niteliğindedir. Öte yandan McAslan’ın sokakları ile Akademi’nin mekanı arasında temel farklar vardır. Bir önceki sistemde sokaklar daha çok kompleks içi ulaşım işlevini karşılarken burada tüm hayat sokak ve onun çevresinde dönüyor. Boşluğa asılı köprüler tenefüs mekanları, emekhaneye inen merdivenler informal bir oditoryuma dönüşüveriyor. Banka Yönetiminin, Akademi içinden ilk kez Bankaya adım atacak gençler için hayal ettiği dinamik atmosfer ile bizim sokak yorumumuz bu anlamda buluştu.
Cephe tasarımıyla çok öne çıkan yapının çok çekici ve insanı içine çeken bir gücü var. Cephe tasarımını ve cephedeki malzeme seçimini anlatabilir misiniz?
Akademi, halihazırdaki kompleksten peyzaja doğru uzanan iki uzun bakır çubuktur. Öyle ki, arazinin alçalmaya başladığı noktada duramayan çubuklar 10 metre konsol yapacak kadar ileri doğru uzanırlar. Biz bu kompozisyonu olanca soyut haliyle gerçekleştirmek istedik. Bu yüzden hiç penceresi olmayan bir cephe tasarladık. Gündüz tamamen opak görünen cephe, aslında gerdirilmiş bakır levhalardan oluşmaktadır ve içindeki deliklerden 80 cm berisindeki pencerelere kontrollü gün ışığı sağlamaktadır. Levhaların farklı oblik açılardan farklı şeffaflık değerleri gösterme özelliğini, onları çevirerek kulanarak cephedeki pixel hareketlerini oluşturduk. Bu durum, cephenin etrafında hareket ettikçe oldukça dinamik bir deneyim yaratıyor. Gece ise cephe bambaşka bir karaktere bürünüyor. Işıkların yanması ile bakır yüzey yok oluyor ve arkadaki cephe beliriveriyor. Gündüz ile gece arasındaki geçişlerde yüzeyler hareketleniyor ve dönüşüyorlar. Başka türlü bir dönüşüm ise yıllara sair oluşacaktır. Yaşayan bir malzeme olan bakır çevre koşullarına bağlı olarak yıllarla yavaş yavaş okside olacak, koyulaşacak ve yer yer yeşerecektir.