Dünya Mimarlık Festivali’nin ardından…

Dünya Mimarlık Festivali’nin (WAF) ikincisi 4-6 Kasım 2009 tarihleri arasında Barselona’da kalabalık bir delege katılımıyla gerçekleştirildi. Uluslararası medya grubu Emap tarafından düzenlenen, Türkiye temsilciliğini de Eurosis Consulting’in yaptığı festival, mimarlık camiasında büyük ses getirirken, festivalde 4 ana bölüm altındaki 42 kategoride 100’den fazla proje değerlendirildi.
Radikal Tasarım eki, Kasım 2009

Dünya Mimarlık Festivali’nin (WAF) ikincisi 4-6 Kasım 2009 tarihleri arasında Barselona’da kalabalık bir delege katılımıyla gerçekleştirildi. Uluslararası medya grubu Emap tarafından düzenlenen, Türkiye temsilciliğini de Eurosis Consulting’in yaptığı festival, mimarlık camiasında büyük ses getirirken, festivalde 4 ana bölüm altındaki 42 kategoride 100’den fazla proje değerlendirildi.
Radikal Tasarım eki, Kasım 2009

Dünya Mimarlık Festivali, Barselona’da CCIB'de düzenlenen, üç günlük bir mimarlık festivalidir. Festival mimarlık ödüllerini, jürinin önünde finalistlerin canlı sunumlarını, seminer programlarını ve tüm dünyadan başvuranların oluşturduğu mimari sergiyi kapsıyor. Mimarların, iç mimarların ve inşaat mühendislerinin katılabildiği 3 yeni ödül programının daha oluşturulduğu etkinlik kapsamında, “Dünyanın en iyi binası” ödülünü almak için ise 2008 yılında tamamlanmış olan mimari projeler yarışma imkânı buldu.

Dünyanın en büyük mimarlık zirvesi diye nitelendirilebilecek festival, mimarlık ve tasarım camiasına dünyanın en büyük mimari ödül programına katılarak kendini kanıtlama fırsatı tanıdığı için büyük rağbet görüyor. Festivalin tematik sergisi "Az çoktur", mimarların dünyadaki yeni ekonomik koşullara meydan okumaktaki becerilerini sınadı. Sergi, yaratıcı tasarımın, hayal gücü ve yenilikçi düşüncenin; daha az zaman, enerji, malzeme ve finans ile nasıl daha az maliyetli, daha fazla değer üreten binalar ve kentler yaratacağı sorusuna odaklandı.

Bu yıl en iyi yapı dalında ödülü Kültür kategorisinde yarışmaya katılan Peter Rich Architects’e ait Mapungubwe Bilgilendirme ve Eğitim Merkezi kazandı. Güney Afrika’da Limpopo ve Shashe nehirleri arasındaki eski bir uygarlığa ait bir arsa üzerinde inşa edilen bina, çevresinin kırılgan yapısına dikkat çekmek amacıyla tasarlandığı için, geçen yılın ödülünü kazanan projenin tam tersine bulunduğu alana uyum sağlayan, etkileyici çatı örtüsüyle ve ölçeğiyle dikkat çekti. Çevresindeki peyzaja, yerel malzemesi ve dokusuyla tam uyum sağlayan, kıvrımlı bir çatı örtüsüne sahip bina, salonda sunuşu izleyen mimarların da alkışını aldı. Rafael Vinoly’nin başkanlık ettiği, Kengo Kuma, Farshid Moussavi, Süha Özkan ve İnşaat Mühendisi Tim Macfarlane’den oluşan jüri, kent ve mimarlık platformlarında söz sahibi kişilerden oluşuyordu. Jüri Mapungubwe Bilgilendirme ve Eğitim Merkezini mimari ve psikolojik açıdan en güçlü proje olarak değerlendirdiğini açıkladı. Yapının araziyle ilişkilenmesi ve sürdürülebilirlik, politik ve sosyal gelişme konularında gösterdiği erdemli tutumu jürinin takdirini topladı.