
Tasarımlarında özgün olmak, serbestlik, sınırsızlık, şeffaflık, esneklik gibi bir çok olguyu bir araya getiren Mimar Ahmet Alataş yine çarpıcı bir proje ile karşımıza çıkıyor. Göktürk’te Dardenal’in sahibi Niyazi Önen için Dardenia isimli bir restoran zincirinin tasarımı ile alışık olmadığımız bir mekan tasarlamış. Cam Evi ile ün kazanan, akabinde İpera 25, Yalın Evler gibi tasarımları ile fark yaratan projelerinde fonksiyonelliğin beraberinde görselliği getirdiğini gözlemleyebiliyoruz.
Tasarımlarında özgün olmak, serbestlik, sınırsızlık, şeffaflık, esneklik gibi bir çok olguyu bir araya getiren Mimar Ahmet Alataş yine çarpıcı bir proje ile karşımıza çıkıyor. Göktürk’te Dardenal’in sahibi Niyazi Önen için Dardenia isimli bir restoran zincirinin tasarımı ile alışık olmadığımız bir mekan tasarlamış. Cam Evi ile ün kazanan, akabinde İpera 25, Yalın Evler gibi tasarımları ile fark yaratan projelerinde fonksiyonelliğin beraberinde görselliği getirdiğini gözlemleyebiliyoruz.
Dardenia’da yemek yediğinizde de hissedeceğiniz şeyin mekanın fonksiyonel kullanımının, akılcı bir tasarım ile birleşmesidir. O nedenle günün telaşı içerisindeki değişik insanların uzun bir masa çevresinde farklı zaman dilimlerinde bir araya gelerek, gündelik streslerinden uzaklaştıkları, birbirleri ile iletişim kurdukları ve tecrübelerini paylaştıkları daha sonra ise tekrar gündelik koşuşturmalarına devam ettikleri huzurlu mekana dönüşmüş. Oturduğunuz yerden cam zemini sayesinde tüm mutfağa hakim olabilme hissi de bir balık restoranı için inanılmaz cesur bir tasarım atağı. Yemeğinizin hangi şartlarda size ikram edildiğini görme şansını yakalamak büyük konfor. Biz de bu farklı restoranı tasarlayan Ahmet Alataş’a Dardenia’yı ve proje sürecini sorduk.

Dardenia nedir? Bu konsept nasıl doğdu?
Dardenia sadece mimari bir proje değil, Türk insanına balığı sevdirmeyi arzulayan Niyazi Önen’in bu hayalini gerçekleştirmek için kurmayı düşündüğü lokanta zinciri için oluşturduğumuz genel konsept, marka.
Konseptin merkezinde Dardenia’nın lezzetli atıştırmalıkları ve yemekleri yer alıyor. Gerek markayı yaratırken, gerek de mekanı tasarlar iken sadece ürünün ön planda olduğu ve geri kalan her şeyin ürünü ön plana çıkarttığı bir strateji izledik.
Tasarımından ve sürecinden söz eder misiniz?
Türkiye’de balık ürünleri ve üretimi ile ilgili en bilinen ve güvenilen marka olan Dardenel’e ait lokantanın genel konseptini oluştururken firmanın geçmişten gelen profesyonelliği ve titizliğini ziyaretçilerine yansıtmak maksadı ile mutfaklarının mümkün olduğunca geçirgen ve açık ve olarak tasarlanması kararlaştırıldı.
Kemerburgaz’da dört buçuk metre yüksekliğindeki bir bodrum kat ve üzerindeki iki kata yerleşen Dardenia’da fonksiyonel sebeplerinden dolayı giriş ve üst katı ziyaretçilere ayırarak tasarım kriterlerini oluşturduk.

Mutfağı ihtiyaç duyduğu alan sebebi ile konseptin gerektirdiği şekilde ziyaretçilere ayrılan mekanlar ile birlikte giriş katta konumlandırmak mümkün olmayacağı için bodrum katta konumlandırma kararı aldık.
Zemin kaplamasında da Kalebodur Kalesinterflex’i brüt beton hissini oldukça iyi vermesi, kolay ve hızlı uygulanabilinir olması, dayanıklılığı ve leke tutmamasından dolayı seçtik. Antibakteriyel özel yüzeye sahip Kalesinterflex’i, iyi netice vermesi ve kullanıcıların memnuniyetinden dolayı Dardenia zincirinin diğer lokantalarında da kullanıyoruz.
Konsepte sadık kalınması ve mutfak ile ziyaretçiler arasında güçlü bir ilişki kurulması için, üç sıra halinde yerleştirilmiş uzun yemek masalarından ortadaki sırayı diğerlerinden koparan ve mevcut betonarme döşemede statik olarak beceri isteyen bir şekilde 12 metre uzunluğunda tasarlanan döşeme yırtığı, meraklı gözlerin sushi ustasının parmaklarını izleyebilecekleri bir olanak yaratarak, mutfak yaşantısını ziyaretçiler ile buluşturuyor.

Neden mutfak şeffaf?
Çünkü, iletişim adına atılan bahsi geçen adımlar ile aynı zamanda mutfağın gün ışığı alması, çalışan personelin şartlarının iyileştirilmesi ve ziyaretçi salonu ile kurulan ilişki sebebi ile motivasyon ve verimliliğinin artması hedefleniyor.
Mekanda bilinmedik tasarlanmış objelere rastlıyoruz. Bu objeleri siz mi tasarladınız?
Her bir objeyi mekana uygun tasarladık. Örneğin, dergilik; oltaya asılı küçük ahşap balıklar dergileri bir arada taşıyacak şekilde tasarlandı, dergiler alındığı zaman da çok çekici duruyorlar. Askılık; sadece üç adet üç mm kalınlığında lazerde kesilmiş ve bükülmüş metal levhanın birbirleri ile sırt sırta vidalanmaları ile bir araya gelen askılıkların her bir tanesi 38 parça taşıyabiliyor.
Oturma guruplarının üzerinde asılı olan ve içerideki sesin yutulmasına yardımcı olarak akustik bir hizmet sağlayan ahşap çubuklar yukarıdaki yokmuş hissi veren beyaz tavanın altında aydınlatma armatürleri ile birlikte geçirgen bir katman oluşturarak mekana boyut kazandırıyor.