Evlerimizden daha fazla ofislerimizde vakit geçirir hale geldiğimiz bu yüzyılda ofis kavramı epeyce şekil değiştirdi. Eskilerde sıkıcı, rahatsız mekanlardan ibaretken şimdilerde yaşanabilir, konforlu alanlar haline dönüştü. Hele ki tasarım dokunuşu da değdi mi içinden çıkmak istemeyeceğiniz mekanlar olabiliyor.
Evlerimizden daha fazla ofislerimizde vakit geçirir hale geldiğimiz bu yüzyılda ofis kavramı epeyce şekil değiştirdi. Eskilerde sıkıcı, rahatsız mekanlardan ibaretken şimdilerde yaşanabilir, konforlu alanlar haline dönüştü. Hele ki tasarım dokunuşu da değdi mi içinden çıkmak istemeyeceğiniz mekanlar olabiliyor.
Edda Mimarlık da bir çok firmaya iyi ofisler tasarlayan, birbirinden farklı ölçeklerdeki yapıların iç mimari tasarımlarını yapan bir mimarlık ofisi. Geleceğin ihtiyaçlarına cevap veren, yenilikçi projelere imza atıyor. Son zamanlarda tasarladığı iki ofis yapısı da Edda’nın çalışma prensiplerini sergiliyor.
Restoratör İç Mimar Eda Tahmaz tarafından 2008 yılında İstanbul’da kurulan Edda Mimarlık ürün tasarımı, mimari ve iç mimari projeler üzerine çalışan bir tasarım stüdyosu olma özelliği taşıyor. Biz de bu ay Röle Teknikiçin Ümraniye Şerifali’deki merkez ofis binası ile Monumento Kartal’daki Ecostar – Termoısı A.Ş için tasarladıkları içmimariyi Eda Tahmaz ilemercek altına yatırdık.
Röle Teknik projesinin detaylarını sizden dinleyebilir miyiz?
Proje bize geldiğinde kaba inşaatı bitmişti. O nedenle Röle Teknik ofisini kaba inşaatı tamamlanmış bir yapı olarak ele aldık. Cephe üzerinde revizyonlar yaparak doğal ışıktan maksimum faydalanılmasını sağlamaya özen gösterdik. Bu hedefle binanın üç cephesini cam malzemeyle tasarlarken, bölme duvarların da tamamen cam olmasıyla iç mekanlarda bol ışık alan, transparan ve ferah bir atmosfer sağlayabildik.
Mevcut sirkülasyon alanlarını yeniden düzenleyerek, kat giriş akslarını ortaya aldık. Böylece departmanları bu giriş aksının etrafına yerleştirilebildik.
Projede yer alan fonksiyon alanlarını nelerdi?
Öncelikle giriş karşılama bölümünde firmanın temin ettiği ürünlerin yer aldığı sergileme alanını oluşturmayı tercih ettik. Zemin kat ve 1. kat arasında planladığımız galerinin orta aksında yeşil bir bahçeye yer verdik. Binanın bir katını yönetim katı olarak düzenleyerek şirket ortakları ve üst düzey yöneticileri bu kata yerleştirdik. Teras katında ise çalışanların yemek yiyebileceği, iş hayatının yoğunluğu ve stresinden uzaklaşabilecekleri bir kafe ve restoran alanı oluşturduk. Bu katta terasa çıkışı olan bir dinlenme alanına da yer vererek çalışanlara rahat ve ferah bir alan tasarlama imkanı bulduk.
Peki bu fonksiyon planlaması diğer projeniz Ecostar-Termoısı’da nasıl hayat buldu?
Firma içi planlama ve yapılanma kurgusu üzerinden farklı plan alternatifleri oluşturarak fiziki zorlukları tasarım kurgusu içerisinde avantaja dönüştürdük diyebilirim. Kat içi sirkülasyon alanlarının planlanması ve ıslak hacimlerin yerleşiminde bağlayıcı unsurları göz önüne aldık. Bina çekirdeği etrafında yer alan dairesel formlu bir sirkülasyon alanı ve ıslak hacim yerleşimini tercih ettik. Birbirleri arasındaki ilişki doğrultusunda tüm departmanları dairesel formlu ana sirkülasyon alanına bağlı olarak açık ofis planında konumlandırırken, her bir departmanı, birbirinden bölücü camlarla ayırdık ve böylece tamamı cam giydirme olan dış cepheden gelen gün ışığı tüm ofis içerisinde dağıtarak maksimum seviyeye çıkarılabildik.
Çalışma ekibinin motivasyonunu artırmak amacıyla katın ön cephesinde yer alan kat bahçesi ve terası, çalışanların yoğun iş temposunu üzerlerinden atabilmeleri ve dinlenebilmeleri için tasarladık.